Read more: http://www.bloggerdersleri.com/2012/06/blogger-meta-tag-ayarlari.html#ixzz3CwTYFEk2 şöyle garip bencileyin: mao zedong ve yahudiler Follow my blog with Bloglovin
mao zedong ve yahudiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mao zedong ve yahudiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Aralık 2018 Pazartesi

Çin'in Komünizme Geçişinde Etkili Olan Yahudiler


     Tarihi pek eski, kadim medeniyet sahibi Çin, çeşitli hanedanların yönetiminde geçen uzun asırların, Moğol istilasının ve sonra tekrar çeşitli hanedanların akabinde, 20. yüzyılda dünyadaki köklü değişikliklerle beraber, daha 1. Dünya Savaşı ve Bolşevik İhtilali başlamadan, imparatorluk düzeninden "Cumhuriyet" dönemine geçiş yaptı. Ancak artan iç huzursuzluk, Japon işgali ve 2. Dünya Savaşından sonra, yaşanan iç savaş ve istikrarsızlık neticesinde, 1949'da Mao Zedong yönetiminde, Çin Halk Cumhuriyeti teşekkül etti (içinde "halk cumhuriyeti" geçen bir ifadenin içerisinde neler neler döndüğünü anlatmak için başlı başına bir yazı yazmak lazım tabi). Her komünist idarede olduğu gibi, yaldızlı sözler, parıltılı sloganlar eşliğinde girişilen bir sürü icraat, Büyük İleri Atılım, Kültür Devrimi kılıflı saçmalıklar, milleti kıtlığın, açlığın pençesine attı ama... Esas konumuz bu değil. Esas konu, "Kızıl Yıldız"a, aşık olup yollara revan olan, soluğu Çin'de alan Yahudiler (Şanghay'da büyük bir Yahudi topluluğu vardı zaten ve Naziler bastırdıkça sayıları daha da artmıştı ancak onlar da konu dışı)! Birkaç tane sıralayalım o zaman:

     1. Israel Epstein: En dikkat çeken isimlerden birisi. Polonya Yahudisi bir ailede, Bolşevikler lehine çalışan, Çarlık Rusyası'nın peşinde olduğu bir babanın ve Sibirya'ya sürülme cezası alan bir annenin evladı olarak doğar ve daha iki yaşında iken, ailesi ile birlikte Çin'e, Tianjin şehrine yerleşir. Erken yaşta gazetecilik faaliyetlerine başlar, China Today'ın kurucularından olur. Japonya'nın Çin'i işgali hareketinde, bu işgali batı medyasına duyurmak için uğraştı. Hatta, onu tutuklamak üzere olan Japonlardan, kendi kendisi hakkında "öldü" haberi yaparak kurtulmuştur. Kızıl Çin ve Mao'nun öğretilerini yaymak ve Batı'ya duyurmak için kitaplar yazdı. Kültür Devrimi devam ederken, ileri gelen Komünist liderlerden Zhou Enlai ile ters düşünce, onun başbakanlığı döneminde hapse düştü, hatta tek kişilik hücreye atıldı. Enlai kendisinden özür dileyince, beş senelik hapis hayatı bitmiş oldu, hatta tüm hakları iade edildi.Siyasi Danışma Konferansı'nın (Politbüro'nun bir değişiği) daimi üyesi olarak seçildi. Hapsine rağmen, Komünist ideolojiye sadık kaldı ve öldüğünde, sadık bir komünist olarak cesedi yakıldı. Çin vatandaşlığı verilen çok az sayıdaki kişilerdendir.
   
     2. Sidney Shapiro: Aşkenazi bir aileden gelen, Brooklyn doğumlu avukat ve yazar. 2. Dünya Savaşı sırasında, Amerikan ordusunda iken, Japonların işgali altındaki Çin topraklarına çıkarma yapma ihtimaline karşı, kendisine Çince öğrenme emri verilir. Nasılsa savaşın akabinde Şanghay'a gelir ve yine nasılsa, Komünist Parti için çeşitli faaliyetler yürüten Fengzi adlı aktrise aşık olur ve kendisiyle evlenir (abla 3 yaş büyüktür bu arada). Çin'in Komünizm'e kucak açmasından sonra, meşhur Çinli yazarların kitaplarını, İngilizce'ye tercüme etti. Yarım asırdan ziyade, Siyasi Danışma Konferansının üyesi olarak devlete hizmet etti. Buna mukabil, resmen Çin vatandaşı oldu. Çince adı bilem var; Sha Boli.

     3. Rewi Alley: Yeni Zelanda doğumlu Yahudi yazar, siyasi ve aktivist. Kominst Parti'ye üye oldu ve hayatını bu davaya vakfetti. Çin Endüstri Kooperatiflerinin kurucularındandır. Çin eserlerini tercüme ederken, Komünist Devrimin ateşli savunucusu oldu. 1927'den, ölünceye kadar Çin'de kaldı,  Çinli erkek çocukları evlatlık olarak aldı. Bunları yaparken hiç evlenmedi ve üstelik homoseksüeldi. Hatta Çin'i seçmesinde, bu tür ilişkilerin, memleketine göre burada daha "rahatça" yapılabilmesinin önemli bir rol oynadığı, yazılıp çizilmektedir. Kurucularından olduğu, teknik eğitim okullarındaki sayısız erkek çocukla sapık ilişkisi, bilinen bir şeydir.
Soldan sağa:
Edgar Snow, Israel Epstein, Rewi Alley 

     4. Sidney Rittenberg: Çince adı, Li Dunbai. Çin Komünist Partisi üyesi Amerikan vatandaşı Yahudi! Mao başta olmak üzere, birçok komünist şahsiyet ile yakın çalıştı. Casusluk iddiaları nedeniyle iki defa hücre hapsi yattı. Bu şahsın en mühim icraatı, belki de Amerikan, sonra da diğer tüm Batı markalarına Çin yolunu açmasıdır. Üst düzey tanıdıkları ve kendini kabul ettirmesi sayesinde, Microsoft, Intel, Levi Strauss gibi markalara danışmanlık yaptı. Kendi bunu şöyle açıklar: "Er yada geç hacimli iş adamlarının Çin'i keşfedeceğini biliyordum ve düşündüm ki, neden ben köprü olmayayım."
Rittenberg ve Mao Zedong

     5. Ruth Weiss: Çin'deki adıyla Wei Lushi. Avusturya kökenli olan bu kadın, Çin Komünist Devrimi'ne aşık olan bir başka Yahudi. Şanghay'da bir Yahudi okulunda muallimlik ve gazetecilik yaptı. Çeşitli faaliyetlerin ardından, Çin Halkının Siyasi Danışma Konferansına üye oldu.

     6. Jacob Rosenfeld: Çin'deki bilinen adıyla General Luo. Devrimden önce Çin komünist hareketine saha doktoru olarak katılan, şimdiki Ukrayna'nın Lviv kentinde, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde doğan Yahudi tabip. Komünist idare teşekkül etmeden evvel, Mao Zedong'un geçici askeri idaresi zamanında, Sağlık Bakanı olarak görevde bulundu. Komünist hareketin kahramanlarından sayılmaktadır.

     7. Stanislaw Flato: Genç yaşta komünist hareketlere girmek suretiyle, Fransız Komünist Partisine, sonra İspanyol Komünist Partisine, ardından Çin Komünist Partisine, en son olarak da, doğduğu ülke olan Polonya'da Polonya İşçi Partisine üye oldu! Tutuklandıktan ve biraz durulduktan sonra, Polonya-Çin ilişkilerinde uzmanlaştı.
   
     8. Eva Sandberg Xiao (Siao): Polonya doğumlu bir Yahudi iken, SSCB vatandaşlığı alan, Moskova'da iken, Mao'nun ilk biyografisini yazan, aynı zamanda Mao'nun çocukluk arkadaşı olan Çinli komünist şair Xiao Sun ile tanışıp evlenen fotoğrafçı. Çinli kızıllar Yan'an'ı alıp, hareketlerinin başkentini yaparken, oradaki tek beyaz kadındı (cevval gazeteci Agnes Smedley'i saymazsak). Çektiği fotoğraflarla, Çin komünizmini Avrupa'daki solculara tanıtmaya çalıştı. 1964'te Çin vatandaşı oldu.
Eva Sandberg ve eşi Xiao San

     9. Richard Frey: Çin'de bilinen adıyla, Fu Lai, Yahudi bir ailenin Viyana doğumlu çocuğu. Nazi Almanyası'nın Avusturya'yı ilhakı ertesinde, Çin'e gitti.Cephede doktorluk yaptı, 1944'te Çin Komünist Partisinin üyesi oldu, devletin tesisinden sonra da vatandaş oldu.

     10. David Crook: Çarlık Rusyası'ndan kaçan bir ailenin torunu olarak Londra'da doğan Marksist casus. İspanya İç Savaşında, meşhur yazar George Orwell'in de içinde bulunduğu grubun aleyhinde casusluk yaptı. Genç yaşta atıldığı davasının peşinde 2. Çin-Japonya Savaşında vazifeli iken, kendisi gibi aktivist Isabella ile tanışır ve evlenir. İkili Çin'de kalır. David Crook, Kültür Devrimi sırasında, beş sene hapis yatsa da, davaya inancını kaybetmemiş ve batı alemine, Çin İhtilalini "sevimli" göstermeye çalışırken, ölünceye kadar Çin'de kalmıştır.   
Isabella-David Crook çifti Çin'de sahada

     11. Solomon Adler: Belarus Yahudisi ailenin çocuğu olarak, sonradan ABD vatandaşlığı aldı. Devlet için çalışırken, 2. Dünya Savaşında Çin'e, ABD Hazine Bakanlığının temsilcisi olarak gönderildi. Harp akabinde, Amerikan Devletine olan bağlılığı soruşturuldu ve vatandaşlıktan atıldı. 1960'ta Çin'e gitti ve Mao'nun icraatlarını İngilizceye tercüme eden bir ekibe katıldı. 70'lerin başında, ABD-Çin ilişkileri biraz düzelince, kendisine yeniden ABD vatandaşlığı verildi. Adler hakkındaki suçlamalar oldukça enteresandır (Sovyet casusu olmak, Çin Komünist Partisinin alt organlarında görev almak gibi) ama biri gerçekten çok önemli: Yine kendisi gibi bir hazine çalışanı (ve yine kendisi gibi Amerikan Komünist Partisi üyesi) olan Frank Coe ile birlikte yazdıkları raporlarla, yüksek enflasyon ile mücadele eden Çin devletine (henüz Kızıllar başa geçmedi) maddi yardım olarak 200 milyonluk altın göndermek isteyen Franklin Roosvelt'in, kararından vazgeçmesinde mühim rol oynamaları. Bu şekilde yardım alamayan Çin milliyetçileri (Kuomintang), ekonomik zorluklarla baş edemeyince, Mao önderliğindeki komünistlerin yolu (iki saattir konuşuyoruz bir kere Uzun Yürüyüş demedik) açılmış oldu. Adler Pekin'de öldü.
Harika bir enstantane. Soldan sağa:
Israel Epstein, Solomon Adler, Mao, Frank Coe

     12. Betty Chandler: Çin'de bilinen adıyla, Chen Bidi, Kanadalı Yahudi. Israel Epstein ve Sidney Shapiro'nun arkadaşı. Çin Halkının Siyasi Danışma Konferansına üye o da. Komünist retoriği savundu Batı medyasında. İngilizce dersleri verdi.

Onur misafirleri. Soldan sağa:
Sidney Shapiro, Israel Epstein, Betty Chandler

     13. Grigori Voitinsky: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin tesisinde bulunduktan sonra, komünizmi Çin'e yaymak için, oraya gönderilen Bolşeviklerden birisi. Çin Komünist Partisinin teşekkülünde önemli rolü vardır.
Çin Komünist Partisi kurucuları:
Rus akıl hocası Grigori Voitinsky ve Chen Duxiu 

     14. Manfred Stern: Bu kadarcık mı peki? Tabi ki hayır... Böylesine karanlık bir profil için en az 5 değişik ad daha lazım: Emilio Kléber, Lazar Stern, Moishe Stern, Mark Zilbert. Moğolistan'daki Sovyet karşıtlarının bastırılmasında çalışırken, casus olarak ABD'de takılabilmiş, Çin İç Savaşı sırasında, komünistlerin oluşturduğu Jiangxi Soviet adı ile bilinen bölgede, Mao ve Zhu De gibi isimlere askeri danışmanlık yapmıştır.

     15. Hans Shippe: Esas adıyla Morzec Grzyb, Krakov doğumlu ve Alman Komünist Partisi üyesi. Tercüman ve muhabir olarak Çinli komünistlere katıldı. Bunun diğerlerinden en mühim farkı, Japonya'ya karşı yapılan harpte, bilfiil muharebe sahasında ölmüş olan ilk Yahudi olması. Heykeli var bu sebeple. 

     Bu sayılan isimlerin en mühim özelliği, bir ikisi hariç, hepsinin çok uzun hayat yaşaması (Çin'in havası iyi gelmiş demek ki)! Şaka bir yana, Komünist Çinlilerin, zar zor ayakta durmaya çalışan milli devleti ele geçirmeye çalıştığı zamanlarda, yardım eden yabancıların belki de %90'ına yakınının, Yahudi kökenli olduğu bir gerçek. Bunun sebebi sadece, Çin'in o sıralarda büyüyen Nazi tehdidi karşısında kaçacak yer arayan Yahudilere vize uygulamasının olmaması değildir herhalde! Ama haklarını teslim etmek lazım, hemen hepsi çok faal bir şekilde sarılmış davalarına (hücre hapsine varan cezalar yedikleri halde bir de). Hatta bir kısmı, taze SSCB zihniyetini ihraç etmek için, Komünist-Bolşevik yeşerme olan her yere ayak basmış [Çin'in kızarmasına yardım eden, bunların dışında daha bir sürü isim var ancak Yahudi olup olmadıkları tam olarak belli değil (Shafick George Hatem veya diğer adıyla Ma Haide ve Frank Coe gibi)].

     Netice olarak, aysbergin sadece yüzeyi görülüyor olsa da, rahatlıkla şu söylenebilir; Yahudilerin maddi manevi yardımları olmasa, Çinli komünistlerin milli yönetime galebe çalması ve Mao'nun komünist devleti kurması bayağı bayağı zor olurmuş!