Türkî Devletler: Türkî "Cumhuriyetler" diye yazacaktım ama nedense klavyem varmadı! Bu ülkeler, SSCB buldozerinin altından, su katıksız bir yozlaşma (her sahada olduğu gibi dini alanda da) ve kokuşmuşluk ile uyandı. Ülkeri, eski KGB ajanı satılmışlar paylaşıp, Sosyalist Rusya'dan aldıkları acımasız düzeni devam ettirmekte hiç geri kalmayıp, daha da ilerilere taşıdılar. Zina ve özellikle de içki, müslüman denilen bu kitleleri, kaypak, güvenilmez, dinden tamamen uzaklaşmış, para ve maddiyat uğruna yaşayan ruhsuz robotlar haline getirdi. Sünni olduğunu iddia eden ve bir kısmı, Mavera-ün Nehir, Horasan ve Harezm gibi, İslam tarihinde binlerle alim ve veli yetiştiren bölgelerin varisi konumundakiler, dindarlık ölçüsünü sadece "sünnet olmak"la sınırlayıp, domuz eti yemeyenlere bile "hacı-hoca" muamelesi yaptılar.
Azerbaycan'ın ulusal kahramanı! ve "kalifiye" oğlu yan yana |
Azerbaycan, aynı zamanda oran olarak İran'dan sonra, Şii-Caferi nüfusun en yoğun olduğu ülke.
Bağımsızlık mücadelesini terörizme doğru götüren Selefi İbn-ül Hattab |
Ülkeyi şimdilerde ise "renkli" bir kişilik; Ramzan Kadirov yönetmekte.
Lübnan: Başka bir dinler bahçesi daha! Bir yandan "Hizbullah" diye bilinen Şii örgüt ve güçlü Şii toplum, bir yandan Maruni Hristiyanlar, bir yandan Sünniler, ülkeyi dünyadaki en enteresan yerlerden biri haline getiriyor. Bunlara, Ortodoks, Süryani, Keldani ve Dürzileri de ekleyince iç savaşlar kaçınılmaz oluyor haliyle.
Kuzey Afrika Ülkeleri: Genel olarak, taa Tarık bin Ziyad'ın İber Yarımadasına çıktığı zamanlardan bu yana, yaşanan fiili işgal ve asimilasyonlara rağmen Sünni ekolde istikrar kılan ülkelerdir.
Somali: İsmini, deniz korsanları ve tasavvuf düşmanı Selefi terörist cahillerden oluşan Eş-Şebab örgütü sayesinde ara sıra haberlerde duyduğumuz garabet ülke! Tabi ki tahmin edildiği üzere hiç de hayırlı haberler değildir bunlar. İslam düşmanlarının ağzının suyunu akıtan, yağlarını eriten, zevkten dört köşe yapan havadiste Taliban ile yarışmaktadır!
Etiyopya: Nüfusunun üçte birinin Müslüman olduğu ülke. Açlık, kıtlık ve kara haberlerin ülkesi. Oysa ki buralar, Müslümanların şiddet ve baskıdan kaçıp, ferahlık ve selamet buldukları, nefes aldıkları, kendilerini toparladıkları unutulmaz Habeş hükümdarı Necaşi Eshame bin Ebcar'ın toprakları idi. Şimdilerde ise o kutlu dönemler mumla aranıyor.
Bahreyn: Üçte ikilik bir çoğunluğa sahip Şii nüfusun, Vahhabi bir hanedan tarafından idare edildiği yer. İran'ın burnunun dibindedir. Dolayısıyla Şii çoğunluk, İran tarafından maddi ve manevi destek görür. Küçük bir ada olduğu halde bulunduğu Basra Körfezi'nde önemli bir yer işgal eder ve dolayısıyla dünya basınında fazla yer almasa da kanayan bir yaradır.
Yemen: Önemli bir Şii nüfusu vardır. Geri kalan Sünniler, Suudi Arabistan'ın Vahhabi zihniyeti ihracından nasibini almıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nin sözde terörle mücadelesindeki hedeflerinden biridir. ABD'ye göre El Kaide'nin burada güçlü kaleleri ve elebaşları vardır.
Umman'ı idaren eden kişi: Kâbus bin Seyd |
Umman: "Büyük günah işleyen kafir olur" diyen ve Hz. Ali'ye "Hakem Olayı" sebebiyle düşmanlık eden Hariciler'in bir kolu olan İbadîler'in çoğunlukta ve idarede olduğu dünyadaki tek ülke.