7. Tedbirli Müslüman, müzik ve şarkıların nefis üzerindeki etkisine aldanmamaya çalışır, tedbirsiz olanı ise müziğin bir kısmını helal kategorisine sokmaya çalışarak, kendini tehlikeli bir duruma düşürür: Günümüzün en büyük ve yaygın uyuşturucu tiplerinden biri müzik. Her gün herkes şöyle veya böyle alıyor bu uyuşturucudan. Fakat bu uyuşturucu, bir tabu haline geldiğinden, dokunmaya dahi kalkamıyorsunuz. Dindarı dinsizi hiç kimse bu tabuya dokundurtmuyor. Hatta "müzik ruhun gıdasıdır" gibi ulvi makamlara çıkarılıyor. Oysa işin aslı çok farklı. Asılları bozulmaya başlayan eski dinler, inanlarının üzerindeki etkisini kaybetmeye başlayınca yani insanların ruhuna hitap etmede sıkıntı yaşamaya başlayınca, çalgı ve müzikle, onların nefislerine hitap etmeye ve onları, müziğin tesiri ile kendinden geçirmeye başladı. Endüstriyel müziğin kaynağı da hakeza kilise müziğinin evrimleşmiş halidir. Oysa İslamiyet'in, müziğin insan nefisini uyuşturan, kendinden geçiren tesirine ihtiyacı olmadığı ve nefse değil ruha hitap ettiği için diğer bozuk dinlerden farklıdır. Dolayısıyla çalgı ve müziğe ihtiyacı yoktur.
8. Tedbirli Müslüman, Hz. İbrahim'in babası olarak putperest Azer'i değil, Müslüman olan Taruh'u bilir: Kur'an-ı kerimde, En'am suresinin 74. ayetinde mealen, "İbrahim, babası Azer'e dediği zaman..." buyuruluyor. Bu ayete, açık olan manası verildiği zaman, Hz. İbrahim'in babası, müşrik olan Azer anlaşılır. Oysa bu ayetin, "Azer'e dediği zaman" veya "Babasına dediği zaman" şekillerinde olması, manayı vermek açısından yetişirdi. İcaz, fesahat ve belagat açısından "babası"kelimesi fazla olmaktadır. Bundan da anlaşılıyor ki, Hz. İbrahim iki kişiye "baba" demektedir; birisi öz babası, birisi de amcası Azer (zira Azer amcasıdır). Tefsir alimlerinin de belirttiği gibi, "Azer" kelimesi, "babası" kelimesinin atf-ı beyanıdır (yani iki şeyden meşhur olanı, meşhur olmayanı açıklamak için kullanılmıştır). Bazı toplumlarda amcaya "baba" demek gelenek haline gelmiştir. Burada da aynısı öz konusu. Hz. İbrahim, hem kendi babasına hem de amcası olan Azer'e "baba" demektedir (zaten amcası olan Azer, babasının vefatından sonra Hz. İbrahim'in annesi ile evlenmek suretiyle üvey baba da olmuştur). Yani kısacası; Hz. İbrahim'in babası putperest değil, müslümandır. Bu konunun üzerinde ehemmiyetle durulmasının sebebi ise, Peygamber Efendimiz'in soyunun ta Hz. Adem'e kadar tertemiz olduğunu beyan eden hadislerin doğrulunun teyididir.
9. Tedbirli Müslüman, "Tasavvuf Müziği" denilen şeyden ve çalgılı ilahilerden kaçar, tedbirsiz olanı ise bunları ayırt edebilecek idrakte değildir: Ruhun değil, nefsin gıdası olan müziğin, Müslümanların hayatına girmesinin ve çalgılara karşı koyulması gereken mesafenin ortadan kalkmasının kaçınılmaz neticesidir. Tasavvuf müziği denilen garabet hakkında daha ayrıntılı bilgiler bu başlıkta var.
10. Tedbirli Müslüman, vacip olan kurbanını, takvimle başlanılan bayram günlerinin ikincisinde keser, tedbirsiz olanın ise bazı mühim ibadetlerin hilalin görülmesi ile başladığından haberdar dahi değildir: Aynen Ramazan ayında ve Haccın ifasında olduğu gibi, Kurban Bayramında vacip olan kurban ibadetinin yerine getirilmesinde, o ayın hilalinin görülmesi çok önemlidir. Bu açıdan, Zilhicce ayının hilalinin gökte görülmesi hem Haccın sahih olması hem de Kurban ibadetinin yerine gelmesi bakımından gözetilmelidir. Yani burada da tedbirli olan müslüman, hilalin görülüp-görülmemesi şüphesi üzerine, çok basit bir yol bulur ve ne olur ne olmaz diye, vacip olan kurbanını takvimle başlanan günlerin ikincisinde keserek, hem ibadetini hiçbir haram veya mekruha girmeden yerine getirir hem de takvim dolayısıyla hasıl olabilecek ve yıl boyu beklenen bir ibadeti boşa çıkarmamış olur.
cahillerin aklını başından alan 10 cm.lik baş belası |
12. Tedbirli bir Müslüman, Batı tarzı yaşamın hakim olduğu yerlerde yaşarken sakal, sarık ve cübbe sünnetlerini yerine getirmekten sakınır, tedbirsiz müslüman ise bu sünnetleri yerine getirirken, İslamiyete zarar verdiğinin farkına varmaz: Ayrıntılısı burada
zamane insanına göre her şey "mucize" |
devam ediyor...