Nazi Almanyası'nın güçlü ordusu dünyayı işgal etmekle uğraşırken, bilim de ilerliyordu... ama ne yazık ki bu ilerlemelerin bir kısmı, açıkça bir insanlık suçuydu. Öjeni alanındaki çalışmalar, Avrupa'da modaydı. Almanya, "Ari Irk" sevdası peşinde, çeşitli projeler geliştiriyordu. Çalışmalar ve projeler, ABD'deki durumla paralellik arz ediyordu. Galton ve Darwin'in peşinden giden Alman Ernst Haeckel'in faaliyet ve düşünceleri, Nazi dönemi Öjenistlerinin teorik düzlemini hazırlayanlarındandı. Hitler, Margaret Sanger'ın yakın "kafa" arkadaşlarından ve "Bilimsel Irkçılığın" temsilcilerinden biri olan Madison Grant'ın meşhur kitabı "The Passing of the Great Race" için "benim İncilim budur" demiş ve Faşist Almanya'da ilk basılan yabancı eser bu kitap olmuştur. Bu süreçte, Amerika ve Almanya arasında bir bilim insanı trafiği yaşandı. Amerikalı Öjenistler bir yığın konferans verdi.
Öjeni üzerindeki çalışmalarını artıran Almanlar, bu konuyu daha ileri ve haliyle daha da sert yerlere getirdiler. Hatta, Birleşik Devletlerdeki Öjenistlerde, "Almanlar bu işi bizden kaptı ama bizi geçtiler" türünde
van Verschuer, hastası olduğu ikizlerle çalışırken |
Latin Amerika'da faaliyetlerine devam eden sevgi kelebeği Mengele |
insanlık ötesi tutumu, Öjeni çalışmalarının "insanlık suçu" ve "soykırım aracı" olduğu kanaatini güçlendiren bir
kamuoyu oluşturdu. Öjenik Hareket, başına gelecekleri sezip, usulca ve zekice strateji ve isim değişikliğine gitti. Artık "Öjeni" yoktu... "genetik", "doğum kontrolü" "aile planlaması" ve "nüfus kontrolü" olacaktı bundan böyle (oysa eski araştırma-geliştirme merkezleri ve buralarda çalışanlar hiç değişmedi)! Yani güçlü sermayelerin ve lobilerin, birçok alandaki "maske takma" ikiyüzlülüğüne bir yenisi daha katılıyordu. Hatta, hayatta kalan bütün Nazi ilişikli insanlar birbir yargılanıp, en azından hapis yatarken, bu vahşetin teorik ve pratik babalarından Otmar van Verschuer hiç yargılanmadan sıyrılırken, kasap yardımcısı Josef Mengele, ölüm yılı olan 1979'a kadar Latin Amerika'da yaşadı. Verschuer'in, Öjenizm'in karargahı konumundaki California'daki Öjenistlerle ilişkisinin, savaş sonrası hiçbir şey olmamış gibi sürdüğü bilinirken, Mengele de "ikizler" üzerindeki çalışmalarına devam etti.
Savaş sonrası dönemdeki enteresan ve dikkat çeken durumu özetlemek için birkaç tane soru sormak, şimdilik yeterli olacaktır herhalde:
nüfusu şöyle bir %15 indirsek süper olur diyen Bill Gates |
2. Neden modern dünyada demokrasi, insan hakları ve refah açısından örnek gösterilen Kuzey Avrupa ülkelerinde kısırlaştırma, taa 70'li yılların sonuna kadar devam etmiştir?
3. Neden sıkı bir Öjenist olan Sir Julian Huxley, UNESCO'nun ilk yöneticisidir?
4. UNESCO "nüfus kontrolü" oluşturmak gayesi ile mi kurulmuştur?
5. Öjenik, Beyaz Anglo Saxon ırkı korumak için mi vardır?
6. Bill Gates'in kurduğu "Bill & Melinda Gates Foundation"ın gelişmemiş ülkelerde ve Afrika'da çocuk ölümlerini azaltmak için dağıttığı aşılar, aslında nüfus ve doğum kontrolü maksatlı mıdır?
7. Neden "gelişmiş" olduğunu iddia eden ülkeler, "gelişmemiş" ülkelerde işe yarayıp-yaramayacağı belli olmayan aşılara milyarlarca dolar döküyor da, çok daha ucuza gelecek altyapı ve en azından su kuyuları ve su şebekesi kurmak için hiç çaba sarf etmiyor? Diyelim ki birkaç çocuğu, bir hastalık için aşıladınız ama o çocuk hala o kirlenmiş, leş gibi zehirli su göletlerinden içmeye devam ediyor... bu nasıl bir "iyileştirme" faaliyeti olabilir ki?
Çocuk hastalıkları için aşılar geliştirmek maksatlı milyon dolarlar harcayan Gates Vakfı ve emelleri: