Read more: http://www.bloggerdersleri.com/2012/06/blogger-meta-tag-ayarlari.html#ixzz3CwTYFEk2 şöyle garip bencileyin: İslam Tarihindeki Bazı Tartışmalı İsimler: Yezid, İbni Ziyad, Haccac, Mervan Follow my blog with Bloglovin

16 Ağustos 2014 Cumartesi

İslam Tarihindeki Bazı Tartışmalı İsimler: Yezid, İbni Ziyad, Haccac, Mervan


     İslam tarihinde bazı şahsiyetler, çok uzun süreden beri alevli tartışmaların odağında yer almıştır. Mısır'dan toplaşıp gelen azgın Kıptilerin, Medine'yi basması ve Hz. Osman'ın şehid edilmesinin ardından, daha Hicri 35'li yıllarda, olaylara hissi yaklaşan, tarafsızlıktan uzak ve çıkarcı kimi tarihçilerin de yangına körükle gitmesiyle, ileride çok daha derin uçurum ve düşmanlıklara sebebiyet verecek üzücü hadiseler yaşanmaya başlandı. "İnsanların, Peygamberlerden sonra en üstünleri" olarak methedilen ve "Sahabe-i Kiram" gibi üstün bir sıfatla bilinen zatların arasında vuku bulan, doğru okunmadığında ise "iman"ın kendisini dahi tehlikeye sürükleyecek muharebeler, araya giren çeşitli fitnebazların gayretleri ile inananları bölmek ve aralarında husumet çıkarmak için kullanıldı. Cemel ve Sıffin vakaları, sonrasında ise Kerbela Faciası, bunlar arasında en bilindik ve en çok istismar edilen başlıklar arasındadır. Bu olaylara fiilen katılan ve "ictihad etmeleri", doğru olanı ortaya çıkarma çalışmaları neticesinde karşı karşıya gelen Eshab'ın Büyükleri, sanki mevki ve makam hırsı ile hareket ediyor ve biri yekdiğerini katletmeye çalışıyor olarak resmedilmek istendi. Şöhret ve mal peşindeki yaltakçı tarihçilerin, EmevileriAbbasi idarecilerine kötü gösterme gayretleri de üstüne eklenince, işler iyice "rockçı saçına" döndü. Özellikle Şii ve Rafızilerin, olayları dramatize edişi ve ajitasyon dolu yaklaşımları, kantarın topuzunu iyice kaçırdığı için, özellikle Emevi Devletinin tarihinde mühim yer etmiş birkaç şahsiyete yakından bakmak lazım:

     1. Yezid bin Muaviye: Kerbela Faciası ve Hz. Hüseyin'in şehadeti sebebiyle, en çok anılan kişilerden biridir (aslında en az onun kadar babası Hz. Muaviye de anılmaktadır ama kendisi Eshaptan ve hatta vahiy katiplerinden biri olduğu, hadislerle övüldüğü ve İslam Alimleri kendisinden hadisler naklettiği için hakkında ileri geri konuşmak aklı başında bir Müslüman için akıl kârı değildir). Yezid'e karşı (İran'daki komik düzenin bekçileri ona en çok sövene hediye falan mı dağıtıyor anlayabilmek mümkün değil) inanılmaz bir linç kampanyasıdır gidiyor ve buna maalesef, çok sayıda Sünni de alet oluyor.
 
     Yezid, Hicretin 26. yılında Şam'da doğdu, 34 yaşında Emevi Halifelerinin ikincisi oldu ve dört sene sonra vefat etti. Ancak daha öncesinde, babasının emri ile, daha 24 yaşında ordu komutanlarından biri olarak, Ebu Eyyüb el Ensari ismi ile bilinen Halid bin Zeyd ve daha birçok Sahabinin de dahil olduğu (Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Zübeyr ve Abdullah bin Abbas gibi) askerle, İstanbul'u fethetmek gayesi ile sefere çıktı. Bilindiği üzere Hz. Ebu Eyyüb, İstanbul önlerinde 90 yaşını geçkin olarak şehid oldu.

     Babası, vefat etmeden evvel yaptığı istişareler neticesinde, oğlunun kendinden sonra halife olmasına ikna oldu ve ona çok nasihat etti. Eshabın büyüklerinden Abdullah bin Ömer ve Mugire bin Şube dahil, eshaptan o zamanda sağ olan bazıları da, birlik olması ve ayrılık, fitne çıkmaması için (daha birkaç sene önce yaşanan kanlı olayları ve neticelerini de hesaba katarak) ona biat etti.

günümüz Necefinden bir görüntü
     Kerbela ve Hz. Hüseyin'in şehid edilmesine gelince: Yezid'in, Hz Hüseyin'i öldürme emri vermediği, Şii kitaplarında da gayet açıktır. Yezid'in gayesi, çıkması kaçınılmaz olan fitneyi önlemek ve düzeni sağlamak idi. Emirler Ubeydullah bin Ziyad'a gelince, o da Ömer bin Sad bin Ebi Vakkas komutasında bir ordu gönderdi ve İslam tarihindeki en üzücü vakalardan biri meydana geldi. Ancak Hz. Hüseyin'i tam olarak kimin katlettiği belli olmadı. Yezid'in "öldürün" gibi bir emri olmadığı, Ubeydullah bin Ziyad'ın fiilen orada olmadığı, Ömer bin Sad'ın da İmam Hüseyin'e "geri dön" çağrısında bulunduğu bir ortam var. Ama ne yazık ki arada, bir sürü fitneci ayak takımı var!
   
     Yezid bin Muaviye, Hz. Hüseyin'in mübarek başı huzuruna getirildikte, "Allah İbni Mercane'ye lanet etsin, Hüseyin bana gelseydi ona affederdim, istediklerini yerine getirirdim" gibi, üzgün olduğunu bildiren sözler söyledi ve ağladı. Hz. Hüseyin'in oğlu Zeynelabidin (ki kendisi 12 imamın dördüncüsü olur), saraydan ayrılana kadar kendisi ile birlikte yedi ve ikramlarından istifade etti. Ehl-i Beyt'in geri kalanları da sarayda misafir olarak ağırlandı. Birkaç gün sonra, çok sayıda hediye, altın ve bir maiyet ile Medine'ye döndüler.

     Hakkında, bazı alimler tarafından "Yezid bî devlet" (yani nasipsiz) ve fasık gibi kelimeler kullanılmıştır"Şarap içtiği" yönündeki iddialar kesin olmamakla birlikte, namazlarını kıldığı bilinmektedir. Yezid'e ve diğer bazılarına lanet etmek uygun değildir, zaten İslam dininde "lanet etmek" bir ibadet değildir ve ancak bazı vakalarda müsaade edilmiştir.

     2. Ubeydullah bin Ziyad bin Ebu Süfyan bin Harp: Medine'nin Fethi günü iman eden ve Sahabeden olan Hz. Ebu Süfyan'ın torunudur. Kendisine İbni Sümeyye ve İbni Mercane de denirdi. Genç yaşta Emevilerin Horasan Valisi oldu. Daha sonra Buhara'yı aldı ve ardından Basra Valisi oldu. Hakem Olayından sonra zuhur eden Haricilere, bu bölgede ağır darbe indirdi. Kerbela Vakası olduğunda ise Küfe'de valiydi. Aşere-i Mübeşşereden olan Sad bin Ebi Vakkas'ın oğlu Ömer'i, Hz. Hüseyin'in de içinde bulunduğu topluluğa karşı göndererek facianın yaşanmasına sebep oldu fakat doğrudan Hz. Hüseyin'in şehadetine bir dahli yoktur, onu teslim alıp getirmelerini emretmişti. Sonraları, yaşanan siyasi çekişmeler ve karışan ortalık neticesinde, Ehl-i Beyt'i çok sevdiğini ve Hüseyin bin Ali'nin intikamını alma peşinde olduğunu iddia eden ve Emevilere karşı isyan tertipleyen Muhtar Sekafi'nin gönderdiği ordu tarafından mağlup edildi ve öldürüldü.

     3. Haccac bin Yusuf Sekafi: Haccac-ı Zalim olarak da bilinen bu idarecinin, 120 binden fazla kişinin kanına girdiği söylenir. Halife Abdülmelik'in komutanı olarak, Aşere-i Mübeşşereden Zübeyir bin Avvam'ın, cesareti ile meşhur oğlu Abdullah'ı, Şam'a itaat etmediği için Mekke'de şehid etti. Hicaz ve Irak Valiliklerinde bulundu. Haricilere karşı savaştı ve taa Hindistan'a kadar olan bölgelere İslamiyeti yaydı. Zalim ve gaddar olduğu kadar da İslamiyet'e faydası dokundu. Bugün, onlar olmadan Kur'an-ı Kerim'i düzgün okuyamadığımız, hareke denilen işaretleri koydurmuştur. Ayrıca Kabe'nin şu andaki hali, kendisinin eseridir.

     4. Mervan bin Hakem bin Ebil'as bin Ümeyye: Emevi Devletinin dördüncü halifesi. Mekke'nin Fethinde imana gelenlerden biriydi fakat Eshaptan olamadı. Hz. Osman bin Affan amcasıdır ve sonradan kendisinin katipliğini ve yardımcılığını yapmış, hatta ona damat olmuştur. Zalimliği kadar ilmi ve zekası da çoktu. Önceleri Hicaz ve Medine valiliği görevinde bulunmuştu.

     Şimdi, genelde bu konulara ballandıra ballandıra bulaşırken fazlaca yapmadığımız bir şeyi yapalım; empati:

100 sene bile dayanamayan Emevilerin
İslamiyeti yaydığı bölgeler ve devletin büyüklüğü
Yukarıda zikredilenler ya halife ya vali (ordu komutanlığı da içinde haliyle) gibi üst düzey yöneticilerdir. O zamanki Emevi Devletini düşünün bir kere; hem büyük hem de sürekli bir fütuhatla devamlı büyüyor. Bir taraftan devlet meseleleri ile uğraşılırken, diğer taraftan da at sırtında aylarca süren seferler gerçekleştiriliyor. Bir taraftan, dışarıda karşılaşılan gayri müslimlere İslamiyet doğru olarak anlatılmak ve İslam ahlakı tam olarak tecelli ettirilmek zorunda, diğer taraftan da, sürekli bir fitne ve kalkışma halinde içerisindeki taşkın Şiiler ve inatçı Hariciler terbiyeye muhtaç. Bu karışık fitne ortamında adaleti gözetmek çok zordur (bunu becerebilenler olmadı değil elbette). Evet, zikredilen isimlerin çoğu zalimdi fakat zalim oldukları kadar da alim ve fakih idiler, İslam düşmanı değildiler ve İslamiyeti değiştirmeye ya da yıkmaya çalışmadılar. Eshab-ı Kiramın da olduğu bir coğrafyada yetiştiler ve yönetici oldular. Kendilerine karşı çıkanları veya tehdit olarak gördüklerini, dini duruşları sebebiyle değil, en basit haliyle, kendi düzenlerine gelebilecek zarar ihtimali le imha ettiler (yapılanları mazur göstermez o ayrı). Yanlışlıkla ve ölçüyü, haddi aşarak öldürdükleri insan sayısı da az değildir.

     Aslında yapılacak en iyi iş bunlara karşı "nötr" olmaya çalışmak, bu isimler anıldığında nabzı yükseltmemektir. Onları sevmek şart olmadığı gibi, günümüze realiteden uzak bir şekilde aktarılan üzücü hadiseler sebebiyle lanet etmek de doğru değildir. Bu konular geçtiğinde "siyah veya beyaz" olmak yerine "gri"ye bürünmek, yapılabilecek belki en ihtiyatlı duruş olacaktır!

15 yorum :

  1. Tarihte ne kadar iğrenç ve ne kadar aşağılık adam varsa aklamaya çalışmışsınız!Allah aşkına yazdığınız bu yazıya siz inanıyor musunuz!Allah sizi bu yazdığınız adamlarla kıyamet günü bir tutsun inşallah!O zaman Allah sizi yezidin yolundan ayırmasın!

    YanıtlaSil
  2. Sırf bu aşağılkık yazından dolayı Allah seni yezit haccac ve mervan ile haşretsin.

    YanıtlaSil
  3. ?Avukatmısın sen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaltakci tarihçilere guvenmektendese, yanlış tanıtılan kişilere avukat olmak daha mantıklı tabi ki.

      Sil
    2. Tarihin karanlık sahifelerinde meydana gelmiş hadiseri günümüze taşıyıp, kişilere lanet yağdırıp sövmek doğru bir mantık değidir.
      Ancak; Cirit atan fitne sebebiyle yapılan zulüm, haksızlık ve yanlışların sonucunda acı hadiseleride görmeöek mümkün değildir. Bunları doğru anlatan tarih kitaplarını okuyarak ibret almak gerekir. Haccac bin yusuf son haliyle kabeyi yaptırmıştır ve doğrudur. Ama kabeyi mancınıkla yıkanda yendisidir. İslam toplumu içinde en acı hadiseler hilafet ve saltanat uğruna işlenmiştir. Geçmişin hesabı Allaha aittir. Geçmişten ibtet almaksa bize aittir. Ne övelim, nede sövelim ibret alalım. Alalım ki tarih tekerrür etmesin. Cafer sadıker. Araştırmacı.

      Sil
    3. Siz varya yezidin torunlarından öte olamayacaksınız bu dünyada ve diğer dünyada şefaatçiniz hep yezid olacaktır. Allah size ve yezit soyundan gelen herkese lanet etsin.

      Sil
  4. yezd"i kerbala olayında suçsuz görmek islamiyete, imana ve doğruluğa hakarettir. madem ki ubeydullahı sorumlu tutuyordu bu adama niye ceza vermedi ve görevde almadı diğer sorumlular hakkında neden işlem yapmadı

    YanıtlaSil
  5. Ne kadar alçakça rezilce bi yazi bi yorum.
    Nerdeyse hz.huseyin faili meçhul cinayete kurban gitti diyeceksin yezid yoktu ibni ziyad yoktu omer bin saad yoktu.
    Hz hüseyin ve diger sehidlerin kesilmis mübarek baslari şamdaki yezidin sarayina getirildiginde hz hüseyin dudaklarina sopayla dokunup bugun bedirin intikam gunudur diyen sendin degilmi

    YanıtlaSil
  6. Kabeyi ateşe veren yezidi mi savunuyorsun? Maviye hileyle başa geldi ve hz hasanla yapılan anlaşmayı bozarakta laneti yezidi yerine braktı. Elin alemin günahına ortak olma. Ama çok istiyor isen Allah seni sufyan ailesiyle haşretsin diye dua ederiz.

    YanıtlaSil
  7. kendisini ehl-i sünnet vel cemmat olarak niteleyen birisi olarak ve şiaya zerre kadar hak vermeyen birisi olarak yazıyorum ki yazı baştan sona galat hatalarla dolu. Neredeyse Hazreti Hüseyin kendi kendini öldürmüş gibi bir sonuç çıkıyor. Yezidin yaptığı sadece Hazreti Hüseyini katlettirmek değil ki ! Kabenin yakılıp yıkılmasından Medinedeki harre olayına kadar bu mel'un zamanında olmuş. Daha ne yapacaktı acaba ?

    YanıtlaSil
  8. Allah seni yezidin soyuyla aynı yerde buluştursun ne kadar alçakça yalanlarla dolu bir yazı . Resmen utanmasan hz hüseyinin katilerinin intikamını alan muhtara da alçakça yazılar yazıcaksın...
    Yezidi doğru kaynaklardan araştırdığında onun hakkında ne kadar iğrwnç biilgiler bulacaksın , insnalara zulm eden öldüren zorla hakimiyet kuran ve ehlibeyt Hz hüseyini öldürerek alçakça ileri giden insan sınıfına giremeyen biri . Kerbela olayını sen hiç iyi araştıramamıssın eminim ki kadir mısıroğlu dinleyip bunları saçmalayıp yazmışssın yazıklar olsun
    Kerbela olayını hatırlayıpta üzülen hiç kimse olamazz hiç kimsee ..

    YanıtlaSil
  9. Çok aşağılakça yazıııııı

    YanıtlaSil
  10. Çok doğru bir yazı olmuş,ancak sanırsam daha sahih olan bilgilere göre Hazret-i Hüseyin'in başı hiçbir zaman Şam'a getirilmedi,ama sonuç olarak Şiilerin iddia ettiği gibi Yezid kötü birisi değildir,Hazret-i Hüseyin için çok üzülmüştür,şiilerin iddia ettiği gibi sopayla Hazret-i Hüseyin'in başıyla oynaması meselesi hep yalandır palavradır,Yezid anlatıldığı gibi biri değildir kendisi Muhammed bin el Hanefiyye'nin de dediği gibi namazında orucunda sünneti uygulamaya ve öğrenmeye çalışan biridir,ancak çok talihsiz bir zamana denk gelmiştir,eğer Allah ona daha çok ömür verseydi belki çok iyi işler başarabilirdi çünkü yaptığı siyasi hamleler genel olarak gerçekten iyiydi,devletin hep bir bütün olmasını amaçlamıştı,Ubeydullah'ı görevden almayıp cezalandırılmaması da fitnenin daha çok büyümemesi içindir,nitekim Ubeydullah öldükten sonra Irak Haccac gelene kadar karmakarışıktı,ırak halkı genel olarak çok lanet bir halktı ve onlara da ancak şiddetli ve sert bir yönetici lazımdı,Yezid bunu öngörerek Ubeydullah'ı cezalandırmadı ve görevden almadı,aslında benzer bir olayı Hazret-i Ali de yaşamıştı,Hazret-i Osman şehid edildiği zaman Hazret-i Muaviye ondan katillerin cezalandırılmasını istedi ancak Hazret-i Ali önce ortalığın yatışmasını birlik ve beraberlik olmasını sonra sonra katilleri cezalandıracağını söyledi çünkü o adamlar orduya bile sızmıştı ve daha büyük felaket olabilirdi,neyse sonuç olarak Yezid gayet düzgün birisidir,iddia edildiği gibi fasık facir değildir ibadetinde olan düzgün bir insandır hepimizden de sağlam bir müslümandır emir'ül müminin'dir,şiilerin ve abbasilerin sadece ona attığı iftiralar bile ahirette onların başını çok büyük sıkıntıya sokacaktır,vesselam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Verdiğiniz ek bilgiler ve empati derinliği için çok teşekkür ederim!

      Sil
    2. Rica ederim hocam,sahih kaynakları incelediğimizde Emevi İmparatorluğunun ne kadar iyi ve muhteşem bir imparatorluk olduğunu ve bir o kdr da iftira kurbanı olduğunu görürüz,maalesef bize de bu iftiraları okullarda hakikatmiş gibi anlatıyorlar

      Sil

Yorumunuz için teşekkürler! Hakaret küfür olmazsa ne kaa guzel olur!