Read more: http://www.bloggerdersleri.com/2012/06/blogger-meta-tag-ayarlari.html#ixzz3CwTYFEk2 şöyle garip bencileyin: Arap Dünyası ne kadar "Arap"? Follow my blog with Bloglovin

4 Mayıs 2014 Pazar

Arap Dünyası ne kadar "Arap"?


     "Arap Dünyası" diye bilinen bir coğrafyadan bahsedilir çoğu zaman, ana konu "Ortadoğu" olunca, zira bize öyle tanıtılmıştır. Arap Dünyası terimi, yaramaz Ortadoğu'nun bir diğer söylenişidir. Zaten Ortadoğu ve Arap dedin miydi akla ne gelir ki? Pislik, terör, gelişmemişlik, ilkellik, sonu gelmez diktatörlükler, stabil olmayan ülkeler, kaba-saba insanlar... yani "Batı Dünyası"nın tam tersi!  

     Irk olarak "Arap" denince aklımıza nasıl bir renk gelir? Rengi bitter çikolata tadına gelip kahverengileşmiş
Mısırlı Fellah
bir Suudi ya da neredeyse zenci kıvamına çeyrek kalmış, kıvırcık saçlı, kocaman dudaklı bir Mısırlı, ya da düpedüz siyahi olmuş bir Libyalı... haa bir de meşhur "bizi arkadan vurdular" filminin başrol oyuncusu!

     En iyisi, bu ırkı daha iyi tanıyabilmek için biraz tarihe gidip, geçmişlerine göz atalım:

     Bilindiği üzere insanlığın ikinci atası Hz. Nuh'un, kendisine iman edip gemiye sığınan üç oğlu vardı: Sam, Ham ve Yafes. Arapların da içinde bulunduğu grup, Sam'ın soyundan gelmektedir, yani "Sami"dir. Ulu'l azm peygamberlerden Hz. İbrahim'in iki oğlundan (ki her ikisi de peygamberdir) biri (Hz. İshak) İsrailoğullarının atasıdır, diğeri ise (Hz. İsmail) Arapların atasıdır. Görüldüğü üzere Arap ve Yahudiler amcaoğullarıdır. Yahudi deyince akla hangi renk gelir peki; tabi ki beyaz. Peki, Yahudilerin amcaoğlu olan Arap deyince niye beyaz dışındaki koyu renkler akla gelsin ki?

     Hz. Nuh'tan sonra Arap Yarımadasına yerleşen unsurlara, Arab-ı Baide denir ki, Ad, Semud ve Amalika kavimleri böyledir. Bunlardan sonra Yemen'e yerleşen Kahtan soyuna ise, Arab-ı Aribe ismi verilir. Himyer Devleti bunlardandır. Bu devlet çökünce, Medine'ye gelip yerleşenlerinden, Evs ve Hazrec kabileleri teşekkül etti. Şam civarına yerleşenler, Gassan Devleti kurup, Hristiyan oldular. Irak topraklarını mesken tutanlar ise, Hire Devletini kurdu. Hz. İbrahim'in Hacer'den doğan oğlu Hz. İsmail'in on iki evladının, Arab-ı Aribe ile olan karışmasından, Arab-ı Müstaribe teşekkül etti. İslamiyetin gelmesi ile birlikte, yabancılara karışmaları neticesinde, dilleri değişime uğrayarak, Arab-ı Müstacime olarak bilindi. Arab-ı Müstaribe'den Adnan'ın soyu olan Kureyş, Mekke'de yerleşti. Kureyş Kabilesinin on kolu vardı: Haşimi, Emevi, Abdüddar, Nevfel, Esed, Teym, Mahzum, Adiy, Cumah, Sehm. Bu kolların hepsinin kendilerine tahsis edilmiş vazifeleri vardı.

     Tarih ve siyer kitapları, çok açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde Peygamber Efendimizin, atalarının
Sudanlı Zenci
ve akrabalarının ve O'nun soyundan gelenlerin "beyaz" olduklarını yazıyor (günümüzdeki sahte olmayan Seyidlere bakıldığında bu açıkça görülür). Ashab-ı Kiram içerisinde (Hz. Osman gibi) sarışın olanlar da vardı. Hz. Ömer, hilafeti zamanında tarihi bir konuşma yaparak herkesi cihada teşvik etti ve böylece İslamiyeti yayma faaliyetleri daha da büyüdü. Öyle oldu ki, sefere çıkanların çoğu bir daha geri dönmedi, gittiği yerlerde şehid oldu. Mekke ve Medine'de vefat edenleri azdır. Dolayısıyla Arap ırkı, çok uzak yerlere ve kavimlere ulaştı, birçok ırkla karıştı ve İslam Medeniyetini ve Ahlakını yaydı. Çin ve Hindistan'dan Anadolu topraklarına ve oradan taa Endülüs'e kadar çok geniş bir bölgeye yayılırken, çıkış yerlerinde ise neredeyse kalmadı.
   
     İslamiyetin yayıldığı bölgelerdeki insanlar tabii ki envai çeşit idi. Özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika
çikolata renkli Suudiler
yerlileri esmerden siyahiye kadar koyu tenlidir. Osmanlı Devleti zamanında, Anadolu topraklarına gelen Habeş, Fellah ve Zenciler, Resulullah Efendimizin ve Ashabının soyundan gelenlere edilen itibarı görünce, kendilerini de "Arap" olarak tanıtıp Anadolu insanına daha sevimli görünmeye çalışmışlardır. Fakat siyahların kendilerini Arap olarak tanıtmaları İslam düşmanlarının işine geldi. Hem bunları köle olarak en ağır şartlarda çalıştırdılar hem de kirli propagandalarına alet edip, gençlere Arapları, dolayısıyla Peygamber Efendimizi ve sadık arkadaşlarını "siyah" olarak resmettiler ve Onlardan soğutmaya çalıştılar. Son dönem Osmanlı amirallerinden Eyüp Sabri Paşa, "Mir'at-ül Haremeyn" adlı eserinde, Mekke'de sadece iki tane Arap evi kaldığını yazmaktadır. Yani İslamiyet'in ortaya çıktığı topraklarda dahi saf Arap kalmış durumda değil. Hemen hepsi Afrika ve Asya'nın çeşitli yerlerinden gelen tenleri siyaha yakın insanlar ve Vahhabiliğin yayılmasından sonra Arabistan'ın doğusundan gelen İngiliz Muhibbi vahşi çöl bedevileri idi.

     Arap ırkını ve dolayısıyla İslam dinini karalama ve gözden düşürme siyasetine, Osmanlı'nın son döneminde
kelimenin tam manasıyla bir "Arap"
sabık Ürdün Meliki Hüseyin
iktidarı ele alan İttihad Terakki ile Cumhuriyetin özellikle ilk yıllarında da rastlıyoruz. "Irkçılık" denilse hiç de yanlış olmayacak kalın milliyetçilik damarı, hem İslamı hem de İslamiyeti geniş oranda temsil etme görünümündeki Arapları da zımnen ve bazen de aşikare olarak "öteki" ilan etti. Sanki atasözü ya da vecize imiş gibi gösterilmeye çalışılan söz ve ifadeler dilimize ve bilinçaltımıza yerleştirildi. Bu çağda bile, siyah köpekleri "Arap" diye çağıran, rengi biraz kahverengi diye mayi sabuna "Arap sabunu" diyen, simsiyah Zenci'yi çekinmeden "Arap" diye çağıran (True Romance filmindeki meşhur sahneden dolayı Tarantino'yu kınıyorum ve ona laflar hazırladım) en basit manada bile ırkçılık sayılabilecek -sözümona- atasözlerini kullanan ve işin nereye varabileceğini düşünmeyen yığınla insan var. "Bizi arkadan vurdular" efsanesi de Kutsal Topraklarda ve bugün Ortadoğu diye bilinen topraklarda yaşayan ahaliye zulüm ve işkence yapan İttihad Terakki zihniyeti ve özellikle de başlarındaki meşhur üçlüye olan nefretin bir ifadesidir. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı sonrası çizilen, paylaşılan ve İngilizler tarafından yönlendirilen ve reformlara tabi tutulan Ortadoğu'nun ve Hicaz'ın, Türkleri sevme ihtimali söz konusu olabilir mi?

Hz. Osman'ı şehid eden
Mısırlı Kıptilerin torunları


     Bugün "Arap" dediğimiz kavram bir ırktan çok öte, bir "mix"tir. Ve bu "mix"teki "Arap"lık miktarı, peynirli poğaçadaki peynir kadar "eser miktarda" olmanın ötesine geçememektedir. Zenciler, Kıptiler, Çöl Bedevileri, Fellahlar, Habeşliler, Berberiler, Afrikalılar gibi birçok ırkın karışımı bir şeydir. Aynı karışım miktarı, mesela Anadolu veya Acem topraklarında yaşayan milletlerde de vardır ama kimse bunlara Arap demez. konuştukları lisanın Arapça (onu da kendilerine benzettiler zaten) olması ve İslam Medeniyeti izleri taşıyor olmaları da durumu değiştirmez. Dolayısıyla Mısır, Ortadoğu, Arabistan Yarımadası, Kuzey Afrika bölgelerinde yaşayan insanlara Arap demek yanlış olur. Çünki bunlar, ırksal manada olduğu gibi, İslam kültürü açısından da deforme, reforme ve dejenere olmuştur.

 

29 yorum :

  1. Suriye deki iç savastan sonra turkiye ye sığınan multeciler sayesinde bu nerde bi zenci gördümu arap sanan mallari artik bitirdi. Suriyede ki araplarin ekserisi bildiğimizin tam tersi beyaz tenli ve renkli gözlü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. onlar arap değil akdenizli levantler.. ortadoğunun islam ile birlikte nasıl bir hale geldiğinin asıl kanıtı. o kadar millet,ırk,kültür'ün yok oluşu.

      Sil
    2. Suriye köken olarak Arap değildir.Tıpkı Fas,Cezayir,Tunus,Bosna,Irak,İran,Mısır gibi.Bu saydıklarımın hiçbiri Arap değildir.Arap kültürü,hastalıklı bit ruh halidir.Ne Şam'ın şekeri ne arabın yüzü.Okadar.

      Sil
    3. suriye tam olarak araptır özbe öz araptır.tarihte islam öncesi nebatiler palmiralılar suriye topraklarındadır. hata baktığınız zaman roma imparatoru arap philip suriye kökenlidir.bu arada leventliler dediğiniz sey arap ile aynı soy ailesine mensup insanlarsır yani sami kökenlilerdir.

      Sil
    4. Suriye köken olarak Arap değildir.Tıpkı Fas,Cezayir,Tunus,Bosna,Irak,İran,Mısır gibi.Bu saydıklarımın hiçbiri Arap değildir.Arap kültürü,hastalıklı bit ruh halidir.Ne Şam'ın şekeri ne arabın yüzü.Okadar. ( Bunu Yazan şahsiye o kadar cahil ki anlatamam. ) Tarihde ki Arapları araştırmak istiyorsan '' verimli hilal arabia '' olarak aratıp araştırabilirsin. Cahiiliğin bu kadarı yazık yazık bu gibi platformlarda bilgi kirliliğine sebeb oluyorsunuz.

      Sil
    5. Cahil arkadaşlar son dönem suriyesi diyoruz 2000 yıl önce si değil Cengizhan torunları 13. Yuzyılda arapın a sını bırakmadı orda ayrıca Türklüğünü unutan araplaşmış farslaşmış olanlarıda bir güzel arındırdı

      Sil
    6. Ayrıca Levent değil Levent denizci demek levant olacak cahil arkadaş levant latince bir sözcük etnik bir ad değil bir coğrafyayı belirler doğu bölgesi anlamında Levant ile Filistin Arap olmayan avrasyalı toplulukların Orient bölgesinde bulunup yerleşmiş olanları tanımlamak için kullanılmış Osmanlı içinde kullanılmıştır bugünlerde oradaki yaşayanlar anlamını bilmedikleri bu adı kendileri için benimsemişler

      Sil
    7. Biri desen levant bölgesine leventliler diyor bilgisiz levent/levend denizci demektir

      Sil
    8. Evet Cengizhan ile ardılları güzel arındırmış ancak yeterli olmamış o Türklüklerini özlerini unutanlar bugün bile o kirli bulaşıcı hastalıkları devam ediyor

      Sil
  2. Urdun kralinin validesi ingilizdi yanlış hatirlamiyorsam dolayisiyla tam bir arap denemez(fenotip olarak)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğiniz açıdan düşünmemiştim hiç ama "tam bir Arap" ifadesini pederi için kullansam daha doğru olur o zaman.

      Sil
  3. Araplara yapılan ırkçılığı haklı olarak eleştirmeye çalışırken başka halklara ırkçılık yapmak :S

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    2. Her ırk, her yerde geçerli olan ortalama değerlerin üzerindeki "iyi" kavramına sığamayacağı için, elbette ki bazı ırklar diğerlerine göre "daha az iyi"dir. Bu arada, çeşitli vesilelerle dünyanın başına bela olmayı becerebilen ırklar da yok değildir. Eğer bunlardaki kötü özellikleri söylemezseniz, bu sefer başkalarını yanıltmış olursunuz.

      Aslında bu yazıyla herhangi bir ırk aşağılanmıyor. Hem iklim hem de diğer çeşitli sebeplerle yozlaşan ve diğer bazı ırklara nazaran "daha az iyi" sayılabilecek olanları kullanarak, bir ırkı aşağılamaya çalışanlara bir cevap var.

      Sil
  4. Ne diyem Mahmut mu diyem?

    Anlatmak istediğin bir doğru var, onun için bin tane yanlış bilgi veriyorsun. Üstüne cetvelle dümdüz bir mantık çizmişsin. Aynı mantıkla bugün Türkiye'de yaşayan Anadolu Türkleri dahil kimsenin kendisine Türk diyememesi gerekiyor. Oğuzlardan budaklanan bütün diğer boylar açık tenli, köse ve çekik gözlüyken Anadoluda yaşayanlar esmer ve sakallı. Bu durumda kendimize eser miktarda Türk dememiz gerekiyor. Arapların ve İslam'ın terörizm ile bağdaştırılmasını eleştirsen eyvallah diyeceğim ama altmetin olarak bütün ırkları kucakladığını anlatan bir dinin peygamberini aslında açık tenliydi şimdikiler "çakma arap" seviyesine indirerek yüceltmeye çalışmak kaş yapayım derken göz çıkarmaktır.

    Adın, manasını bilmediğin Arapça bir kelimeden türemiş olsa daha ağır konuşacağım ama nasıl bir ironiyse adını veren kişi gereğinden fazla Türkçe kullanmış. Kıpçak Türkçesinin Kuman lehçesinde balaban "büyük" anlamına gelir. Deniz ise "teniz" olarak telafuz edilir ve bütün büyük su birikintileri bu şekilde adlandırılır. Örneğin bu lehçede okyanus kelimesi yoktur. Büyük deniz yani "balaban teniz" vardır. Arabı ağartacağım derken kendini karartmasaydın keşke.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok biliyon da asıl yanıldığın mevzuyu bildirelim, yazının hülasası Peygamber Efendimize karşı dolaylı yoldan yapılmaya çalışılan hakaretin önüne geçmek ve ezcümlenin Efendimize sallallahü aleyhi vesselleme sihaylığı atfedip küfre düşmelerini önlemektir vesselam

      Sil
  5. Araplar tarih boyunca her fırsatta Türklere canilikler yaptı. İslamiyete büyük hizmet eden Barbaros Hayrettin Paşa bile arapları gram sevmez aç oku barbaros hayrettin paşaya ait olan Barbaros Hayrettin Paşanın hatıraları adlı kitabı oku. Araplar tarih boyunca Türklere vahşilik yaptığını kabul ederken Araptan çok Arapçı olmak niye! Ayrıca Peygamberler ırklar üstüdür.
    Arapları millet olarak sevmeyin kişi olarak kimi arapları sevebilirsiniz. Bu arada Türksen Titre ve Özüne dön sen Türksün

    YanıtlaSil
  6. YAZINIZIN BİR BÖLÜMÜNDE (Hz. İbrahim'in Sare'den doğan oğlu Hz. İsmail'in on iki evladının,) İBARESİNDE YANLIŞLIK VARDIR. HAZRETİ İSMAİL ALEYHİSSELAMIN ANNESİ HACER ANNEMİZDİR. SARE ANNEMİZ İSE İSHAK ALEYHİSSELAMIN OĞLUDUR.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız, tenbih için teşekkür ederim, tashih ediyorum!

      Sil
  7. Burda dna genetik bilmeyen bilgisizlere şöyle açıklık vereyim sarışın Osman o bölgede kılıç ustası bir Türktür Afrika kıyısı arap bölgesinde sarışın çıkması bilimsel olarak olanaksız bu gen orta Asya ile Kafkaslardan gelindiği apaçık ortaya konulmuş özellikle orta asyanın kuzeyine kuzeybatısına yerleşen Kıpçak Türklerinde sarışınlık Çakırlık pala yay bıyık taban özelliklerindendir orta asyanın batısına yerleşen Oğuzlarda yağızlık yaşadıkları bitki örtüsünden güneşin etkisinin bolluğundan belirginliğin yanında sarışınlık Çakır gözlülük yörüklerin çoğunluğunda görülür orta asyanın doğusuna güneyine yerleşen uygurlar ise çekik gözlülük yağızlık çok belirgin iken özünden gelen sarışınlık etkiside görülmektedir bugün Çin ülkesinde sincan Uygurlarda bile sarışınlık ve çakırlık görülmektedir demirci Türk Osman halife Osman ile karıştırılmıştır arap osmanın kılıcında Türk kayı damgası oradan gelir
    Araplar samiler Hintli fars toplulukları gibi kara derili bir ırktır habeş topluluguda bir sami topluluğudur üstelik ilk hristiyan sami topluluklarındandır ilk Arap müslümanlar bile Doğu roma hristiyanlığı dururken bu Habeşli etiyopyalı amharalara akrabalarına sığınmışlardır dilleri bir sami dili amharcadır Nebatiler en yakın akrabalarıdır dilleri amharcaya benzer İsa’nın dili olan aremiceyi Nebatiler kullanmışlardır Arapça aremiceden kırma çıkmıştır gerçek İsrailoğulları yahudiler o bölgede yaşayan amharalara araplara akrabadır onlara benzer bugün açık tenli dediğin yahudiler Hazar Türklerinin artığıdır yaşadıkları bölgede Halepli Türkler gibi Gazneli Türkler gibi asimile olmuşlardır İsrailoğulları ile ilgisi yoktur bugünkü Filistin Suriye Levante bölgesi gibi Kıpçak Oğuz artığıdır birazda Uygur artığıdır
    Türkler eski heykellerinde az sakallı keçi sakalı gibi özelliklede yay bıyıklı görünmektedir belgelerde heykellerde kanıtlanmaktadır çok sakallı olmayı sevmezler bugün hilal bıyık bırakmaları gibi ancak en doğrusu kıvrık yay bıyıklı olmayı severler ergen coçukluğunda yanaklarını yüzlerinin bozmayacak biçimde kızgın demirle ütüledikleri dağladıkları söylenir sakal kökleri azalsın diye buda bitakımlarında köseliğe neden olmuştur
    Şimdilerde yaşam biçimleri değiştiği için doğal olarak fenotipde değişiklik olması çok doğal her topluluktada görülebilir ancak Türkler binlerce yıllık genotiplerini korumaktadırlar

    YanıtlaSil
  8. Gerçekten bilgisiz çarptırıcı bir yaratıksın yazdığım bilgiler gerçekler senin küçük beyninin algılayamayacağı düzeyde olduğu için yayımlamıyorsun kendin gibi cahil bilgisiz Türkçe engelli yaratıkları öncelik veriyorsun işinin geldiğini yanıtlıyorsun vesselam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Türkçe engelli" olan yerleri belirtirseniz düzeltebiliriz. Süratli yazarken, bazen yanlışlar olabiliyor.

      Sil
    2. Konu tümüyle bilim dışı olduğu gibi burada dilbilgisi değil öztürkçeyi önemsemediğiniz açıkça görünüyor neyse Mahmut diyen arkadaş benim için açıklamış ancak algılayamamışsınız
      Ayrıca yayınla değil yayımla denmelidir

      Sil
  9. Arkadaş peygamberin kitaplarda beyaz olduğunu yazıyor diyor hangi kanıta göre kaynak ne sanırım afroamerika beyazı yahudi oğlu isanında Alman kral kitaplara göre germen olduğunu söylemiş kendisine yamamak için Osmanlı’da zamanında soyunu peygambere dayatmaya uğraşmış kitaba göre ancak kayı Oğuz boyu Türk soyu yafes soyundan peygamber ise sami dolayısıyla kaş yapalım derken göz çıkarma durumundan direkten dönüp cayılmıştır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İslam kitapları gayet şeffaf ve ortada. Şayet başka renkler ve ırklar söz konusu olmaz, hiç çekinmez yazarlardı. İslam tarihi kadar şeffaf ve ortada bir alan çok zor bulunur.

      Sil
    2. Hangi şeffaflıktan söz ediyorsun nereye çekersen oraya götürdüğün şeffaflıkmı ben din değil bilimadamıyım onun bunun söylediği değil kanıtlara elle tutulur belgelere bakarım yoksa taş dönemine döner ordan bakarsınız

      Sil
    3. "elle tutulur belgelerle", Aristo ve Eflatun'un yaşayıp yaşamadığını, haziruna ispatlayabilir misiniz?

      Sil
  10. 65 milyon yıl önce olan dinazor denen varlıkları kanıtlıyorsunda istendikten sonra düzgün bilim kişisi olduktan sonra niye kanıtlanmasın gerçi senin gibiler onuda inanmaz dediğin islam kitaplarında yazmıyordur sonuçta belli işi güçü olmayan birisin hayda git beni oyalama

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eflatun'un yaşadığına dair, "elle tutulur belge" koyamıyorsun anladığım kadarıyla!

      Sil

Yorumunuz için teşekkürler! Hakaret küfür olmazsa ne kaa guzel olur!